NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ أَبِي
سُرَيْجٍ الرَّازِيُّ
أَخْبَرَنَا
مَكِّيُّ
بْنُ إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
أَبِي
عُبَيْدٍ
قَالَ
رَأَيْتُ
أَثَرَ
ضَرْبَةٍ فِي
سَاقِ
سَلَمَةَ
فَقُلْتُ مَا
هَذِهِ قَالَ
أَصَابَتْنِي
يَوْمَ خَيْبَرَ
فَقَالَ
النَّاسُ
أُصِيبَ
سَلَمَةُ فَأُتِيَ
بِي رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَنَفَثَ
فِيَّ ثَلَاثَ
نَفَثَاتٍ
فَمَا
اشْتَكَيْتُهَا
حَتَّى
السَّاعَةِ
Yezid b. Ebî Ubeyd'den rivayet
olunmuştur; dedi ki: Seleme (b. el-Ekvâ')'nın dizinde bir darbe (izi) gördüm
ve, "bu nedir?" diye (kendisine sordum). Şöyle cevapladı:
(Bu darbe) bana Hayber
(savaşı) günü isabet etti. Bunun üzerine (orada bulunan) halk 'Seleme vuruldu' diye
feryada başladılar. Derken Nebi (s.a.v.) yanıma getirildi ve bana üç defa nefes
etti. Nihayet bir saat sonra hiç rahatsızlığım kalmadı.
İzah:
Buharı, megâzi; Ahmed
b. Hanbel, IV, 98, 170.
Bu hadis-i şerif kılıç,
mızrak ve ok yarası gibi yaraların acı-sının da okuyup üfleme ile geçeceğine
delâlet etmektedir.